Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Tutum bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir. (Smith 1968)
Tutumların temelinde iki önemli özellik yatar:
■ Uzun sürelidirler.
■ Bilişsel, duygusal ve davranışsal biçimleri içerirler.
Bu özelliklerin gücü kendi aralarında ve tutumdan tutuma farklılık gösterir. Bunun dışında, tutumlar şiddet derecesi, karmaşıklık, diğer tutumlarla ilişki, birimler arası tutarlılık ve tutumlar arası tutarlılık gibi özelliklere sahiptir.
Tutum davranışa tek başına ve doğrudan değil, ortamsal etkenlerle birlikte etki eder. Ortamsal engel kavramı, belirli bir tutumun ne zaman davranışa dönüşüp ne zaman dönüşmeyeceğini anlamamıza yardımcı olur. Belirli bir davranışın görülmesi o davranışın altında yatan tutumun güç derecesiyle, ortam engelinin gücü arasındaki etkileşimin bir sonucu olup aynı zamanda alışkanlık ve beklenti gibi etkenlerin de etkisindedir.
Tutum Değişmesi
Tutum değişmesini etkileyen bazı etmenler vardır. Uzmanlık ve güvenilirlik gibi etmenler beraberce bir kişinin inanılırlığını belirler. İnanılır kaynaklar daha kolaylıkla tutum değişmesine yol açar. İnanılırlığa ek olarak tartışılan konunun hem lehte hem de aleyhte görüşlerini vermek de önemlidir.
Konuşmacının tutumuna yakın bir tutum içinde iseler, dinleyicilere tartışmanın yalnız bir yönünü vermek daha etkin olur. Dinleyiciler, konuşmacının temel tutumundan farklı bir tutum içinde iseler, o zaman tartışmanın her iki yönünü vermekte yarar vardır. Tartışmanın her iki yönünü veren kişiyi dinleyiciler daha dürüst bir kişi olarak algılar, böylece konuşmanın inanılırlığı artar.
"Bilişsel Çelişki Kuramı" nedir?
Dinleyicinin ilgilendiği konularda etkin olabilmek için iyi hazırlanarak, tutarlı ve ayrıntılı bir konuşma yapmak gerekir. Tutumun davranışsal yönü değiştirilirse, bilişsel yönün zaman içinde davranışa uyacak biçimde değiştiğini biliriz. Bu tür tutum değişmesi ilk olarak tanınmış psikolog Festinger tarafından Bilişsel Çelişki Kuramı olarak ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaratır. Bu bilişsel çelişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana güdüdür. Çelişki durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarfetmesi için yeterli bir güdüdür. Çelişki giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzura kavuşur. Festinger, herhangi bir durumda bireyin tecrübe ettiği bilişsel çelişkiyi, söz konusu çelişen bilgilerin sayısının ve öneminin, uyuşan bilgilerin sayısına ve önemine oranı olarak ele alır. Birinci farklılıkla ilgili olarak kişinin benlik bilincini destekleme ve koruma eğilimini hesaba katmalıyız.
Belirli bir davranış, başkalarına yardım etmek gibi beğenilen, istenilen bir davranışsa o davranışın bizde olan iyi özelliklerden kaynaklandığı düşünülür. Eğer davranış olumsuz istenmeyen bir davranışsa o zaman içinde bulunduğumuz koşullarla o olumsuz davranışı açıklarız.
İkinci farklılıkla ilgili olarak, kendimizi dıştan gözlememiz olanaksızdır. Bunun için de çevremizi ve diğer kimseleri nasıl etkilediğimizin pek farkında olmayız. Fakat çevrenin bizi nasıl etkilediğini iç yaşantımızdan ve algılarımızdan biliriz. Bu nedenle çevreyi, olumsuz davranışımızın temelinde yatan esas neden olarak gösteririz.
Tarih: 2016-03-02 01:56:33 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Tutum Nedir
tutum
İsimTutulan yol, davranış
Cümle 1: Anlayışsızlıklarınız ve yanlış tutumlarınız yüzünden beni inatçı sanıyorsunuz. - T. BuğraAşırı harcamalardan sakınma, iktisat, ekonomi
Tutumların temelinde iki önemli özellik yatar:
■ Uzun sürelidirler.
■ Bilişsel, duygusal ve davranışsal biçimleri içerirler.
Bu özelliklerin gücü kendi aralarında ve tutumdan tutuma farklılık gösterir. Bunun dışında, tutumlar şiddet derecesi, karmaşıklık, diğer tutumlarla ilişki, birimler arası tutarlılık ve tutumlar arası tutarlılık gibi özelliklere sahiptir.
Tutum davranışa tek başına ve doğrudan değil, ortamsal etkenlerle birlikte etki eder. Ortamsal engel kavramı, belirli bir tutumun ne zaman davranışa dönüşüp ne zaman dönüşmeyeceğini anlamamıza yardımcı olur. Belirli bir davranışın görülmesi o davranışın altında yatan tutumun güç derecesiyle, ortam engelinin gücü arasındaki etkileşimin bir sonucu olup aynı zamanda alışkanlık ve beklenti gibi etkenlerin de etkisindedir.
Tutum Değişmesi
Tutum değişmesini etkileyen bazı etmenler vardır. Uzmanlık ve güvenilirlik gibi etmenler beraberce bir kişinin inanılırlığını belirler. İnanılır kaynaklar daha kolaylıkla tutum değişmesine yol açar. İnanılırlığa ek olarak tartışılan konunun hem lehte hem de aleyhte görüşlerini vermek de önemlidir.
Konuşmacının tutumuna yakın bir tutum içinde iseler, dinleyicilere tartışmanın yalnız bir yönünü vermek daha etkin olur. Dinleyiciler, konuşmacının temel tutumundan farklı bir tutum içinde iseler, o zaman tartışmanın her iki yönünü vermekte yarar vardır. Tartışmanın her iki yönünü veren kişiyi dinleyiciler daha dürüst bir kişi olarak algılar, böylece konuşmanın inanılırlığı artar.
"Bilişsel Çelişki Kuramı" nedir?
Dinleyicinin ilgilendiği konularda etkin olabilmek için iyi hazırlanarak, tutarlı ve ayrıntılı bir konuşma yapmak gerekir. Tutumun davranışsal yönü değiştirilirse, bilişsel yönün zaman içinde davranışa uyacak biçimde değiştiğini biliriz. Bu tür tutum değişmesi ilk olarak tanınmış psikolog Festinger tarafından Bilişsel Çelişki Kuramı olarak ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaratır. Bu bilişsel çelişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana güdüdür. Çelişki durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarfetmesi için yeterli bir güdüdür. Çelişki giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzura kavuşur. Festinger, herhangi bir durumda bireyin tecrübe ettiği bilişsel çelişkiyi, söz konusu çelişen bilgilerin sayısının ve öneminin, uyuşan bilgilerin sayısına ve önemine oranı olarak ele alır. Birinci farklılıkla ilgili olarak kişinin benlik bilincini destekleme ve koruma eğilimini hesaba katmalıyız.
Belirli bir davranış, başkalarına yardım etmek gibi beğenilen, istenilen bir davranışsa o davranışın bizde olan iyi özelliklerden kaynaklandığı düşünülür. Eğer davranış olumsuz istenmeyen bir davranışsa o zaman içinde bulunduğumuz koşullarla o olumsuz davranışı açıklarız.
İkinci farklılıkla ilgili olarak, kendimizi dıştan gözlememiz olanaksızdır. Bunun için de çevremizi ve diğer kimseleri nasıl etkilediğimizin pek farkında olmayız. Fakat çevrenin bizi nasıl etkilediğini iç yaşantımızdan ve algılarımızdan biliriz. Bu nedenle çevreyi, olumsuz davranışımızın temelinde yatan esas neden olarak gösteririz.
Tarih: 2016-03-02 01:56:33 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Tutum Ne Demek: Tasarruf..
Yorum Yapx